Hayatında erken kalkmak isteyenler var. Daha çok kitap okumak isteyenler var.
Eşiyle iletişimini geliştirmek isteyenler var. Daha çok ders çalışması gereken, gönüllerinde bir yerde daha çok ders çalışması gerektiğini bilen ama başka konulara zaman ayıran öğrenciler var. Evini sürekli düzenli tutmak isteyen kadınlar var. Düzenli spor yapmak isteyenler var. Her gün bir İngilizce kelime öğrenmek isteyenler var. Bu ve benzeri isteklere sahip olup da bunların hiçbirini yapamayan sayısız insan var.
Bu tür amaçlara ulaşabilmek için hayatımızda bir şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Hayatımızda her şey aynı kalırken yeni bir sonuca ulaşamayız. Mağazadan bir şey alabilmek için nasıl cebimizden para çıkması gerekirse, hayatımıza da yeni bir şey sokabilmek için olan bir şeyi çıkarmamız gerekiyor.
Bu arada kocaman bir parantez açalım televizyon izlemeyle ilgili. Türkiye’de ortalama günlük 3 saat televizyon izleniyor. Ortalama Türk insanı minimum 6 saat uyuyor. 24 saatten 6 saati çıkarırsak 18 saat kalır. Demek ki, bir Türk uyanık olduğu zamanın altıda birini televizyon izleyerek geçiriyor. Diğer haftada en az bir gününü televizyon izleyerek geçiriyor. Altı ayın bir ayı televizyon karşısında kül olup gidiyor. Yılın iki ayı da yine televizyon karşısında kayboluyor. 12 yılın 2 yılı ise televizyon izlerken buhar olup gidiyor. Hayatımızdan sadece televizyonu çıkarırsak birçok başka şey için ne kadar fazla zaman kaldığına inanamazsınız. Parantezi kapayalım. Ray döşemek deyince, bir tren nasıl raydan çıkamazsa, kendi yaşamına raylar döşemiş (belirli rutinler kurmuş) insanlar da o raylardan çıkamaz. Erken kalkmak için (uykudan kısmak yerine) saat 22.00’den sonra yapılan faaliyetlerden kısmak gerekir. Diğer bir ifadeyle saat 22.00’de uykuyla buluşanlar fevkalade dinlenmiş olarak saat 05.00’te kalkıp dilediklerini yapabilirler.
Kitap okumak isteyenler, her gün toplu ulaşım araçlarında geçirdikleri süreyi okuyarak geçirebilirler. Metrobüste okumak imkansız diyenlere sabah saat 06.00’da metrobüsü denemelerini öneririm. Belirttiğim gibi değişiklik yapmak şart. Her gün 30 sayfa okuyan biri, 300 sayfalık bir kitabı hiç atlamadan tam bir haftada rahatça bitirebilir. Evini düzenli tutmak isteyenler evdeki fazla eşyalardan fazla bardak, fazla yastık, fazla kıyafet, fazla sehpalardan kurtulacak olurlarsa hayatlarının ne kadar düzene gireceğine hayret ederler.
Sporla ilgili hep kaytarıyoruz. Geçen hafta ekip arkadaşım Ömer Faruk ile birlikte spor salonlarındaki kondisyon bisikleti grup eğitmenliği belgesi aldık. Amacımız bir spor salonuyla anlaşıp gruplara bisiklet eğitimi yapmak. Eğer bir hocalık anlaşması yapabilirsek, haftada 2-3 gün 40 dakika yüksek tempoda bisiklet süreceğiz. Kaytarmak mümkün değil, hocayız ve sorumluluktan kaçamayız. Muhteşem bir ray anlayacağınız. Ders çalışmanın en iyi yolu, sanırım ders vermek. Hangi dersi sevmiyorsanız, onu sizden daha az bilenlere çalıştıracağınız konusunda anlaşma yaparsanız, onu öğretecek düzeyde çalışmanız gerekir. Bu da bir başka ray.
Hayatınıza ray döşemekle ilgili örnekler çoğaltılabilir. Sanırım mesele hayatınızdaki yanlış alışkanlıkları çıkarıp doğru alışkanlıkları koymakta.
Melih Arat
Eşiyle iletişimini geliştirmek isteyenler var. Daha çok ders çalışması gereken, gönüllerinde bir yerde daha çok ders çalışması gerektiğini bilen ama başka konulara zaman ayıran öğrenciler var. Evini sürekli düzenli tutmak isteyen kadınlar var. Düzenli spor yapmak isteyenler var. Her gün bir İngilizce kelime öğrenmek isteyenler var. Bu ve benzeri isteklere sahip olup da bunların hiçbirini yapamayan sayısız insan var.
Bu tür amaçlara ulaşabilmek için hayatımızda bir şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Hayatımızda her şey aynı kalırken yeni bir sonuca ulaşamayız. Mağazadan bir şey alabilmek için nasıl cebimizden para çıkması gerekirse, hayatımıza da yeni bir şey sokabilmek için olan bir şeyi çıkarmamız gerekiyor.
Bu arada kocaman bir parantez açalım televizyon izlemeyle ilgili. Türkiye’de ortalama günlük 3 saat televizyon izleniyor. Ortalama Türk insanı minimum 6 saat uyuyor. 24 saatten 6 saati çıkarırsak 18 saat kalır. Demek ki, bir Türk uyanık olduğu zamanın altıda birini televizyon izleyerek geçiriyor. Diğer haftada en az bir gününü televizyon izleyerek geçiriyor. Altı ayın bir ayı televizyon karşısında kül olup gidiyor. Yılın iki ayı da yine televizyon karşısında kayboluyor. 12 yılın 2 yılı ise televizyon izlerken buhar olup gidiyor. Hayatımızdan sadece televizyonu çıkarırsak birçok başka şey için ne kadar fazla zaman kaldığına inanamazsınız. Parantezi kapayalım. Ray döşemek deyince, bir tren nasıl raydan çıkamazsa, kendi yaşamına raylar döşemiş (belirli rutinler kurmuş) insanlar da o raylardan çıkamaz. Erken kalkmak için (uykudan kısmak yerine) saat 22.00’den sonra yapılan faaliyetlerden kısmak gerekir. Diğer bir ifadeyle saat 22.00’de uykuyla buluşanlar fevkalade dinlenmiş olarak saat 05.00’te kalkıp dilediklerini yapabilirler.
Kitap okumak isteyenler, her gün toplu ulaşım araçlarında geçirdikleri süreyi okuyarak geçirebilirler. Metrobüste okumak imkansız diyenlere sabah saat 06.00’da metrobüsü denemelerini öneririm. Belirttiğim gibi değişiklik yapmak şart. Her gün 30 sayfa okuyan biri, 300 sayfalık bir kitabı hiç atlamadan tam bir haftada rahatça bitirebilir. Evini düzenli tutmak isteyenler evdeki fazla eşyalardan fazla bardak, fazla yastık, fazla kıyafet, fazla sehpalardan kurtulacak olurlarsa hayatlarının ne kadar düzene gireceğine hayret ederler.
Sporla ilgili hep kaytarıyoruz. Geçen hafta ekip arkadaşım Ömer Faruk ile birlikte spor salonlarındaki kondisyon bisikleti grup eğitmenliği belgesi aldık. Amacımız bir spor salonuyla anlaşıp gruplara bisiklet eğitimi yapmak. Eğer bir hocalık anlaşması yapabilirsek, haftada 2-3 gün 40 dakika yüksek tempoda bisiklet süreceğiz. Kaytarmak mümkün değil, hocayız ve sorumluluktan kaçamayız. Muhteşem bir ray anlayacağınız. Ders çalışmanın en iyi yolu, sanırım ders vermek. Hangi dersi sevmiyorsanız, onu sizden daha az bilenlere çalıştıracağınız konusunda anlaşma yaparsanız, onu öğretecek düzeyde çalışmanız gerekir. Bu da bir başka ray.
Hayatınıza ray döşemekle ilgili örnekler çoğaltılabilir. Sanırım mesele hayatınızdaki yanlış alışkanlıkları çıkarıp doğru alışkanlıkları koymakta.
Melih Arat
Yorumlar
Yorum Gönder